Dedicated to Napoli's everlasting sun

I HAVE TO PUT OFF THE MATCH BROADCASTING BECAUSE OF MY HEALT PROBLEMS

15 January 2009

Tango




There used to be friendships which we started by pressing our cut fingers together, and friends, lost in the fear fed by poverty…When I look, back I remember TV shows, cartoons and quiz programs which we couldn’t give up watching, but none of them had their marks in our memories like the soccer matches we hold among the neighbourhood. We would get out after breakfast and play soccer till the call to prayer of evening. Everything except soccer was dispensable. One day we bought a soccer ball like that one from Mahmutpaşalı. When we first hold it in our hands we were so excited that we smelled and even licked it to find out how it tastes. At first couple of days we even covered it with plastic bags to prevent its leather from scratches and played like that. We were scared to hit it hard. Now I see that we couldn’t become footballers because of that fear:)


Arkadaşlıklar vardı, parmaklarımızı kesip birbirine değdirerek başlattığımız, ve arkadaşlar, yoksulluğun beslediği korkularda kaybolan… Geçmişe baktığımda zamanında hayatımızda yer kaplamış ama yıllar geçtikçe unutulmuş, çocukluğumuzda izlemekten vazgeçemediğimiz diziler, çizgi filmler, yarışma programları hatırlıyorum ama hiç biri mahalle aralarında yaptığımız futbol maçları kadar iz bırakmadı zihinlerimizde. Kahvaltıdan sonra sokağa adımımızı atar akşam ezanı okununcaya kadar futbol oynardık. Futboldan gerisi bizim için lüzumsuzdu. Bir gün arkadaşlarla harçlıklarımızı biriktirip Mahmutpaşalı'dan böyle bir top almıştık. İlk elimize aldığımızda o kadar çok heyecanlanmıştık ki bırakın koklamayı dilimizle bile yalamıştık acaba nasıl bir tadı var diye. Dahası ilk günlerde derileri soyulmasın diye üstüne poşet geçirip öyle oynamıştık. Sert vurmaya korkardık. Şimdi farkına varıyorum ki biz bu korku nedeniyle futbolcu olamamışız:)

No comments: